Zirkonyum Dişler

Klasik porselenin, köprü ve protezlerin alt yapısı olan gri metal yerine kullanılan ve estetik açıdan daha güzel göründüğü için tercih edilen zirkonyum beyaz alaşımlı bir malzemedir. Beyazlatma ile sonuç alınamayan renkleşme yaşanmış dişlerde, genetik yapı renkleşmelerinin tedavisinde, ortodontik tedavinin uygulanmadığı diastema gibi dönük ve çapraşık dişlerde, rengi bozulmuş eski dolgularda, aşırı madde kaybı yaşayan dişlerin yapımında, arka dişlerde kaplama olarak veya ön grup dişlerde implantların kaplandığı protezlerde zirkonyum kullanılabilir. Yine gülüş estetiği oluşturulurken de zirkonyumdan faydalanılır.

Zirkonyumun en önemli özelliği ışık geçirgenliği nedeniyle doğal dişlere yakın görünümüdür. Sağlıklı dişlerde mine, ışığı tamamen geçirir. Klasik porselenlerde ise gri metal malzemeden dolayı dişlerde opak bir görüntü meydana gelir. Bu yüzden dişler hem yapay hem de oldukça cansız görünmektedir. Zirkonyum bu yapay görünüşün önüne geçerek dişlere doğallık kazandırır.

Zirkonyum vücut dokusu ile uyumludur ve metal destekli protezlerdeki morumsu renk zirkonyumda görülmez. Diş eti çekilmesine neden olmadığı gibi yanlış fırçalamaya bağlı olarak diş eti çekilse bile kötü bir görüntü oluşturmamaktadır. Zirkonyumun yapısında metal olmadığından metal alerjisine sebep olmaz. Yine metal olmadığı için hastada ağızda tat değişimi veya kokuya da rastlanmaz.

Oldukça pürüzsüz ve kaygan bir yüzeyi olduğundan plak birikimi oluşturmaz. Bu sebeple sigara ve çay gibi etmenlere bağlı olarak ortaya çıkan renk değişimlerine zirkonyumda rastlanmaz. Rengi sabittir ve bakımı normal dişlerle aynıdır. Dişler normal bir şekilde fırçalanır ve diş ipi kullanılır. 6 ayda bir yapılacak hekim kontrolleri ile oluşabilecek komplikasyonların da önüne geçilmiş olur.

Zirkonyumu düzenli ve doğru bir bakımla uzun yıllar kullanabilirsiniz. Dişler canlı bir dokuya sahip olduğundan zamanla aşınıp renk değiştirebilir. Halbuki zirkonyum sabittir ve zamanla değişmez. Sadece ağız yapısındaki değişikliğe bağlı olarak değiştirme gerekliliği doğabilir. Çıkarılması oldukça kolaydır ve doku kaybına sebep olmamaktadır.

Son yıllarda teknolojik gelişmeler ışığında zirkonyumla yapılan kron ve köprüler metal destekli olanlar kadar dayanıklı ve sağlam olabilmektedir. Porselenle kıyaslandığında kırılganlığının az olduğunu, metale göre ise esneme miktarının fazla kırılganlığının bir miktar fazla olduğunu söyleyebiliriz. Bu sayede porselen zirkonyuma porselenden daha iyi adapte olabilmektedir. Zirkonyum porselen kırıklarını en aza indirir. Zirkonyumun kırılma olasılığı sağlam diş ile aynıdır. Oluşan hasar klinik ortamda kolayca tamir edilebilir. Eğer kaplamanın altındaki diş çürümeye başlarsa zirkonyum düşebilir. Böyle bir durumda önce diş tedavi edilir ve kaplama yenilenir. Yeni kaplamanın yapılması bir önceki kadar kolaydır ve diş tedavi edildikten sonra aynı süreç tekrar edilir.